30 Mart 2017 Perşembe

Perinçek: ABD Başkonsolosu hakkında soruşturma açılmalı

Doğu Perinçek'in basın açıklaması:


"FETÖ darbesinden 6 gün sonra darbenin baş imamı Adil Öksüz'ün ABD
İstanbul Başkonsolosluğu tarafından aranması, ABD'nin 15Temmuz darbe-
sindeki rolünü bütün çıplaklığı ile kanıtlamıştır.

Bu bilgi bizzat Savcılar tarafından basına açıklanmıştır.

Adil Öksüz bilindiği gibi FETÖ darbesinin merkezin başındaki adamdır.
itirafçı generallerin ifadelerine göre yapılan planı Fethullah Gülen'e götür-
müş ve onun onayını aldıktan sonra plan uygulamaya konmuştur.

Adil Öksüz, darbe gecesi darbenin karargahı Akıncı Üssü'nde ele geçirilmiştir.

Bugüne kadar darbenin ABD'nin İncirlik'teki karargahı tarafından yönlendiril-
diği konusunda ciddi belgeler vardı. Bu bilgiler Başbakan Binali Yıldırım tara-
fından açıklandı. Şimdi Savcılar yeni bir kanıt daha elde ettiler.

Darbenin elebaşı olduğu için Polis tarafından aranan adamı arıyorlar.

ABD Başkonsolosluğu'nun darbe suçuna iştirak ettiği  görülmektedir.

Darbe gecesi televizyon kanallarından ve sosyal medyadan defalarca açıkla-
dığımız gibi, FETÖ darbesinin arkasındaki güç Amerika'dır.

FETÖ darbesi suçuna katılanların Amerikalı olması, suçu ortadan kaldırmaz.
Suçlu, Amerikalı olsa da suçludur. Darbeye iştirak suçundan ABD İstanbul
Başkonsolosu hakkında da soruşturma açılmalıdır."

ABD İstanbul Başkonsolosluğu önü, 30 Mart 2017

Vatan Partisi İl Başkanı Erkan Önsel konuşuyor:

5 dakika süreli sesli görüntü kaydı:


"ABD'nin bir kanun kaçağını vize iptali için araması, onun kaçmasına yardımcı
olmaktan başka bir şey değildir. Yaptıkları açıklama kimse tarafından ciddiye
alınmamıştır.


Bu gördüğünüz bina (ABD Başkonsolosluğu) suç karargahıdır.

ABD Başkonsolosu olmak, onu suçlu olmaktan kurtarmaz.
Başkonsolos hakkında derhal soruşturma açılmalıdır."

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/vatan-partisi-nden-abd-istanbul-baskonsoloslugu-onunde-aciklama-h151441.html


**********
arşiv:

ABD Konsolosluğu FETÖ İmamı Adil Öksüz'ü aradı 
30 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/abd-konsoloslugu-feto-imam-adil-oksuzu.html

AKP Hükumetinin Adil Öksüz suskunluğu  
28 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/akp-hukumetinin-adil-oksuz-suskunlugu.html

Aydınlık'ın Adil Öksüz haberine yasaklama getirildi
    28 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/aydnlkn-adil-oksuz-haberine-yasaklama.html

**********

ABD Konsolosluğu FETÖ İmamı Adil Öksüz'ü aradı

15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden 6 gün sonra ABD İstanbul Başkon-
solosluğu FETÖ Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz'ü telefonla aradı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladı:
"ABD İstanbul Başkonsolosluğu'na ait bir telefondan 21 Temmuz 2016 günü
saat 10:22'de Adil Öksüz'ün cep telefonu arandı."

Aydınlık, 30 Mart 2017

ABD Ankara Büyükelçiği şu açıklamayı yaptı:
"Emniyet Genel Müdürlüğü bizi arayarak Öksüz'ün kaçmasını engelleme konu-
sunda yardım talebinde bulundu. Biz de Öksüz'ün vizesini iptal ettik ve ABD
yasaları gereğince Öksüz'ü arayarak iptali kendisine bildirmek istedik"

Büyükelçiliğin itirafı, ABD'nin darbe girişimindeki
rolünü gözler önüne serdi.


Diplomatik kaynaklar, vizesi iptal edilenlere telefonla bilgi verme geleneği ol-
madığını, bu aramanın Öksüz'e uyarı niteliğinde olduğunu ifade ettiler.

Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin bu açıklamasını şöyle değerlendirdi:
"Resmi açıklama yapıldı. YERSEN. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz."

"Yemedik" diyor yani...

Soruşturmayı yürüten çevrelerde bu durum "ABD'nin Öksüz'ü arayarak risk
alması çok anlamlı. Demek ki çok acil bir durum söz konusu olmuş. O tele-
fonun Öksüz'e yardım amaçlı olduğu çok açık" şeklinde değerlendirildi.


**********
arşiv:

AKP Hükumetinin Adil Öksüz suskunluğu  
28 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/akp-hukumetinin-adil-oksuz-suskunlugu.html

Aydınlık'ın Adil Öksüz haberine yasaklama getirildi
    28 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/aydnlkn-adil-oksuz-haberine-yasaklama.html


**********

28 Mart 2017 Salı

AKP Hükumetinin Adil Öksüz suskunluğu

Aydınlık'ın Adil Öksüz haberi Meclis gündemine taşındı.
CHP'i Vekil Aytun Çıray, Binali Yıldırım'ın yanıtlaması için soru önergesi verdi:

"AKP Milletvekili Fuat Köktaş ve İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok
hakkında soruşturma başlatıldı mı?"


"Köktaş ve Tok'un Bylock ve Eagle kullandıkları tespit edilmiş midir?"

"Darbeyi Araştırma Komisyonu'nda Adil Öksüz'ün nasıl serbest kaldığına dair
soru üzerine Sayın Efgan Ala Öksüz'ü serbest bırakan Savcı ve Hakimler hak-
kında soruşturma açıldığını, konuyu Adalet Bakanı'na sormamı istemişti.
Bu soruşturmanın sonuçları ne oldu?"

Aydınlık, 27 Mart 2017
                                                

**********
arşiv:
Aydınlık'ın Adil Öksüz haberine yasaklama getirildi    28 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/aydnlkn-adil-oksuz-haberine-yasaklama.html


**********

Aydınlık'ın Adil Öksüz haberine yasaklama getirildi

Aydınlık yazdı, AKP iktidarı sustu, mahkeme yayın yasağı getirdi.

Normal uygulamada suç duyurusu kabul edilerek soruşturma başlatılması
gerekirken, AKP'li Samsun İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un avu-
katının başvurusu üzerine Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı habere jet
hızla yasak getirdi. Haber linklerinin yasaklanmasına başlandı.

Aydınlık, 26 Mart 2017

Firari FETÖ Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz AKP'li Vekilin aracıyla kaçtı.

AKP Samsun Milletvekili Fuat Köktaş'ın aracıyla Samsun'a kaçtığı ve yine aynı
araçla gittiği AKP'li İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un evinde saklan-
dığı iddia ediliyor.

İddiaya göre İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok Savcılığa çağırıldı.
Savcı MOBESE görüntülerini gösterince Tok "Adil Öksüz olduğunu bilmi-
yordum" dedi.

Adil Öksüz, Samsun'daki Yeşilyurt Limanı üzerinden deniz yolu ile Batum'a,
oradan da uçakla Kırgızistan'a geçti.

Öksüz'ün Kanada'ya geçmeye çalıştığı da gelen bilgiler arasında


tıklanınca "erişime engellenmiştir" yazısı çıkıyor. 


**********

27 Mart 2017 Pazartesi

Bölücü Kürtçü Said-i Nursi'ye övgüler düzenlere HAYIR

Başbakan Binali Yıldırım Bitlis'de yaptığı "EVET" isteme konuşmasında bölücü
Kürtçü Said-i Nursi'ye övgüler dizdi, onun bir alim, kahraman ve vatansever
olduğunu söyledi, bölücülerin oylarına böylece talip oldu.

"Merhumu hapislerde çürüten tek parti CHP zihniyetidir" diyerek Atatürk ve
İnönü düşmanlığı yaptı.


Bölücü Kürtçüye "alim, kahraman, vatansever" diyen zihniyete HAYIR diyoruz
Şeyh uçmaz, mürit uçurur
**********
"Hür Adam" adıyla filmi çekilen bu zatın adları şöyle.

Said-i Meşhur (Sultan Abdülhamit'e verdiği dilekçeyi bu isimle imzalamış,
                          yani Meşhur Sait.  Abdülhamit, Sait'in deli olduğuna
                          hükmederek onu tımarhaneye yollamış)

Said-i Kürdi
 (Yani Kürt Sait.
                      Atatürk'e yazdığı mektubu bu isimle imzalamış)
Said-i Nursi (Yani Nurs'lu Sait. Bitlis'in Nurs Köyü doğumlu olduğu için bu
                      adla da anılıyor. Nur Risaleleri'ni bu isimle imzalamış)
**********

Said-i Meşhur'un tımarhane günleri

Kürdistan Azm-i Kavi Cemiyeti (Kürdistan Güçlü Karar Derneği) tarafından
yönlendirilen Said-i Kürdi, mahalli Kürt kıyafeti içinde, boynunda dürbün,
belinde tabanca, ayağında lapçin ve başında poşu olduğu halde 1907
yılında İstanbul'a gelerek Padişah Abdülhamit'e bir dilekçe verir.

Dilekçeyi "Molla Said-i Meşhur" diye imzalar. Kendi kendisini "meşhur"
yani "tanınmış, şöhretli" ilan etmesi ruh halini açığa vurmaktadır.

Dilekçesinde
"Kürdistan'da eğitim Türkçe yapılıyor, buna karşıyım, burada
Kürtçe eğitim veren üç okul açılmasını talep ediyorum"
demektedir.

Said-i Nursi'nin aklından zoru olduğunu anlayan Yüce Hakan Abdülhamit,
onu derhal Toptaşı Akıl Hastanesi'ne yollamış, bir süre orada tutulmuştur.

Said-i Nursi bu olayı kendine yontarak şöyle anlatıyor:
"Nasıl zaman-ı istibdatta tımarhaneye düştüm...."
"Ey Kürtler, tımarhaneyi bunun için kabul ettim. Kürtlüğü lekedar etmemek
için, irade-i padişahiyi, maaşını, ihsan-ı şahaneyi kabul etmedim."

Demek istiyor ki:

"Abdülhamit bana maaş ve para teklif etti, ya al maaşını otur, Kürtçe okul
talebini unut, veya atarım seni tımarhaneye dedi. Ben de Kürtlüğe leke gel-
memesi için tımarhaneye gitmeyi kabul ettim, Kürtçe okuldan vazgeçmedim"


İşte Binali Bey'in "vatansever" dediği zatın Kürdistan aşkı bu kadar büyük.

Şimdi AKP yöneticileri bir karar vermek zorunda:

"Ulu Hakan" diye yücelttikleri Abdülhamit, Said-i Nursi'nin dediği gibi bir
müstebit, yani zorba mıdır? Abdülhamit dönemi istibdat dönemi midir?

Yoksa, "Ulu din adamı, kahraman vatansever" diye yücettikleri Said-i Nursi
Abdülhamit'in dediği gibi tımarhanelik bir Kürtçü müdür?

İkisi bir arada olamaz, AKP'nin çarşafa dolaştığı an işte bu andır.


**********

"Şark ve Kürdistan" ve "Volkan" gazeteleri
"Şark ve Kürdistan" gazetesi

Said-i Kürdi, 1908 yılında yayına başlayan Şark ve Kürdistan gazetesinde
Kürdistan'da Kürtçe okul talebini yineleyen yazılar yazmaktadır.

Daha sonra Derviş Vahdeti ile birlikte İngilizci Volkan gazetesinde yazar.
Vahdeti'nin ipleri İngiliz İstihbarat Servisi elemanı Fitz Maurice'nin elindedir.

Derviş Vahdeti. Osmanlı'nın Kıbrıs'ı İngilizlere bedavadan teslim etmesini gaze-
tede şu sözlerle alkışlayacak kadar İngilizcidir:
"İngiliz idaresi altında Kıbrıs adası adeta küçük bir İsviçre olacaktır."

Bu güruhla birlikte 31 Mart ayaklanmasına katılan Said-i Kürdi, Isparta'ya
sürgün cezası ile kurtulur. Derviş Vahdeti ise asılır.


**********

Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti ve gazetesi

1908 yılında Şeyh Abdülkadir ve Prens Emin Bedirhan tarafından kurulan
dernek, aynı adla bir de gazete yayınladı. Derneğin programı Kürdistan'da
okullar açmak, Meclis'e Kürt Vekiller sokmak, idare ve yargı makamlarına
Kürtlerin atanmasını sağlamaktı. Said-i Kürdi'nin gazetede yayımlanan ma-
kalelerinden bir örnek görelim:

"Ey Kürt Milleti !
Biliniz ki bizim vazgeçilmez üç temel cevherimiz vardır. Dinimiz, milliyetimiz ve
insanlığımız. Üç düşmanınız vardır: Cehalet, fakirlik ve anlaşmazlık. Bu düş-
manlarımıza karşı üç kılıcımız: Eğitim, sanat ve milli birlik (Kürdistan)"

Cemiyet, 3 büyük Kürt aşiretini (Bedirhani, Şemdiranzade, Babanzade)
bir araya getirerek Kürtler arasındaki bölünmeyi büyük ölçüde ortadan kal-
dırmayı başardı. Derneğin sadece Bitlis şubesinin üye sayısı 80 bin gibiydi.

İttihat ve Terakki, Anayasa'ya aykırı çalışmaları nedeniyle Cemiyeti kapattı.


**********

Kürdistan Teali Cemiyeti

1918 yılında kurulan Cemiyetin amacı bağımsız bir Kürt devleti idi.
İngiiz devleti ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ilişki içindeydi. Mustafa
Kemal, Cemiyetin amacının İngliz himayesinde Kürt devleti kurmak
olduğunu belirtmişti. Cemiyet, İngilizler ve İstanbul Hükumeti ile
işbirliği yaparak Kurtuluş Savaşı'nı baltalama faaliyetleri yürüttü.

Cemiyet, Peyam-ı Sabah gazetesinde yayınladığı bildiride şöyle diyor:

"Kuvva-yı Milliye Bolşevik fikirlere sahip yurtsuz serserilerden ibarettir."

Derneğin 4 kurucusundan biri Bediüzzaman Molla Said adını kullanan
Said-i Kürdi idi.


**********

Kürt Bağımsızlık Komitesi 1923

Şeyh Sait'in de içinde olduğu Komite, 1924'te yapılan ilk kongresinde
Kürdistan'da genel bir ayaklanma başlatılması, İngiliz, Fransız ve Ruslardan
destek alınması için çalışmalar yapılması, zaferden sonra bağımsız Kürdistan
ilan edilmesi kararlaştırıldı.

Yapılan görüşmelerde İngiliz ve Fransızlar destek vereceklerini teyit ettiler,
Ruslar (Bolşevikler) ise kabul etmediler.

Genç Eski Milletvekili Hamdi Bey, İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği şifreli yazıda
şu bilgiyi veriyordu:

"Molla Said-i Kürdi diye bilinen kişi İstanbul'da bulunan Kürt Cemiyeti'nce
kararlaştırıldığı üzere Kürdistan adıyla özerk bir devlet kurmak için Erzurum'a
gelerek Varto Aşiret Reisi Miralay Kürt Halil Bey ile, sonra da Oğnut Bucağın-
dan geçerken Aşiret Reisi Binbaşı Baba ile görüşerek....."

Hazırlıkları haber alan hükumet, isyancılardan çoğunu tutuklar. Yakalanama-
yanlardan Şeyh Sait isyanı başlatır.


**********

Şeyh Sait İsyanı

İsyanın bastırılmasından sonra idam edilen Şeyh Sait'in oğullarından Ali Rıza
ve Selahaddin, 1960 yılında Ankara'da Said-i Nursi ile görüşürler.

Said-i Nursi isyana neden katılamadığını onlara şöyle anlatır:

"Kardeşim Şeyh Sait kıyama başladığı vakit Van'da mağarada idim. Kendisine
bir mektup yolladım. Mektubumun cevabını alamadan duydum ki, kardeşim
Şeyh Sait yakalanmıştır. Düşündüm ki, mağaradan çıksam bile faydam olmazdı.
Sonra beni mağarada yakalayıp sürgüne gönderdiler. Altı yıl süre ile dizlerime
vurarak esef çekip memleketimizde fiili olarak yapılan mukaddes cihaddan
mahrum kaldım."


**********

Nurcu Sait

Hükumetin güçlendiğini, silahlı isyanın sonuç vermeyeceğini anlayan Said-i
Kürdi, taktik değiştirdi. Kürtçülükten sözde vazgeçecek, bir tarikat lideri haline
gelecek ve Türklük bilincini yok etmek için uğraşacaktı. Bu taktiğe uygun ola-
rak adını Said-i Nursi olarak değiştirdi.


Bir yandan o güne kadarki yazdıklarından Kürtlük ile ilgili söylemler traşlanır-
ken, diğer yandan Türkleri de kucaklayacak ümmetçi söylemler ön plana
çıkarılacaktır. İngiliz uşaklığının yerini Amerikan uşaklığı alacaktır. Papa'ya
yazdığı mektup bunun nişanesi olacaktır. (1950)


**********

Musa Anter:
"Muhterem Hocam, çocukluğumdan beri duyduğum ve tüm Kürtlere sempatik
gelen adınız Melaye Said-i Kürdi idi. Şimdi de her gün Türkler sizi oradan ora-
ya sürüyor, hapsediyor, mahkemelerde süründürüyor, ama siz hala Türkleri
Cennete götürme çabası içerisindesiniz.. Bu nasıl iştir, ben anlamadım."


Said-i Nursi:
"Kure min, hin zaro yi, tu nizani ez çi dikim. Bixwine ulm hin be."
(Oğlum, dünkü çocuksun. Ne yaptığımı bilmiyorsun. Oku, ilim öğren."


**********

Ne yaptığı, 15 Temmuz gecesi çok iyi anlaşıldı.
Amerikan darbesi yaptırmak ve darbecilere Kürdistan kurdurtmak.

Said-i Nursi'nin yetiştirdikleri 9 parçaya ayrıldı.
Diğer sekizinin toplamından 100000 kat daha büyük olanı Fethullahçılar.
Yani Nurcuların temsilcisi Fethullahçılar.

Şimdi Binali Bay kalkmış yok Said-i Nursi alim vatansever falan.
"FETÖ Said-i Nursi'ye ihanet etti" diyor. Hayır, tam da onun istediğini yaptı.
15 Temmuz başarıya ulaşsaydı Fırat Kalkanı iptal edilecek, açılıma geri dönü-
lecek ve PKK'ya özerklik verilecekti. Binali Bey de hayatta olmayacaktı bugün.
FETÖ demek, Said-i Nursi demektir, Şeyh Sait demektir, PKK demektir.


Kendi ayağına kurşun sıkanlara HAYIR diyoruz

**********

Okuma parçası:
"Said-i Nursi Atatürk'ün yüzüne kapıyı nasıl çarptı" palavrası

http://orajpoyraz.blogspot.com.tr/2011/01/hur-adam-ataturkun-yuzune-kapy-carpt.html


**********
arşiv
PKK'nın selefi Şeyh Sait'e Fatiha okuyanlara HAYIR 
26 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/pkknn-selefi-seyh-saite-fatiha.html

Mehmetçikleri şehit eden Şeyh Sait'e Fatiha ve Mevlut caiz mi 
25 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/mehmetcikleri-sehit-eden-seyh-saite.html


**********

26 Mart 2017 Pazar

PKK'nın selefi Şeyh Sait'e Fatiha okuyanlara HAYIR

Şeyh Sait
"Bir Türk öldürmek, yetmiş gavur öldürmekten üstündür"

HDP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk:

"Bizim için Şeyh Sait, Seyit Rıza, Barzani neyse Öcalan da odur"

HDP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir:
"Şeyh Sait Kürtlerin birlik olmasını çok istiyordu. Bugün şükürler olsun ki
Şeyh
Sait'in, Seyit Rıza'nın torunları
bunun farkındalar. Şeyh Sait ve Seyit Rıza'-
nın ruhları şad olsun"

http://blog.milliyet.com.tr/seyh-said-ve-kurtler--/Blog/?BlogNo=358933

Şeyh Sait'in torunları olduklarını PKK'ılar işte böyle ifade ediyorlar.
AKP'nin Fatiha okuduğu Şeyh Sait, demek ki, PKK'lıların büyükbabası.
Şimdi bölücü kim?


Öcalan'ın, PKK'lıların selefine Fatiha okuyanlara HAYIR diyoruz.


**********

Bağdat'taki Fransız Komiserliği Şeyh Sait ayaklanmasının başladığı günlerde
Paris'e 40 sayfalık bir rapor gönderdi.

Rapor, Şeyh Sait'in Kürt devleti kurmak için isyan ettiğini şöyle anlatıyor:

"Şeyh Sait, 1918 yılından beri
amacı İngiliz Mandası altında bir Kürt devleti
kurmak olan
İstanbul Kürt Komitesi'ne bağlı olarak çalışmaktadır."

"Şeyh Sait, 1918'de,
Kürdistan Bağımsızlığı Türkiye Komitesi Lideri Abdullah
Bey tarafından, İngilizlerin Kürt politikasındaki temel unsurlardan olan Binbaşı
Noel ile ilişkiye geçirildi"

(Fransız Dışişleri Bakanlığı Gizli Belgeleri, E. Levant 1918-1929 Vol.101 sf.25
Aktaran: Uğur Mumcu Kürt-İslam Ayaklanması, Tekin Yay. 19. Baskı sf.168)


**********

Fransız Komiserliği'nin bir başka raporunda Şeyh Sait ayaklanmasının İngilizler
için anlamı açıklanıyor. Buna göre, ayaklanma, Türklerin Musul üzerindeki hak
iddialarını araştıran Uluslararası Komisyona Türklerin kendi topraklarındaki
Kürtleri bile yönetemediğini gösterecekti. Türklerin Musul'daki Kürtleri haydi
haydi yönetemeyeceği böylece gösterilmiş olacaktı. Buyurun okuyalım:

"Kürt ayaklanması birdenbire, kendiliğinden ortaya çıkmadı. Kürdistan dağları
yabancıların kışkırtması ve desteği ile ayaklandı."

"Bölgede çıkan olaylar, İngilizlerin, uğradıkları yenilgiden sonra hiç affetmedik-
leri Mustafa Kemal'e karşı yürüttükleri siyasetin bir parçasıdır."

"Ayaklanma, Türklerin Musul üzerindeki iddialarını araştıran Komisyon'a,
Türklerin kendi topraklarındaki Kürtler arasında bile huzuru sağlayamadığını
gösterecekti"


(Fransız Dışişleri Bakanlığı Gizli Belgeleri, E. Levant 1918-1929 Vol.101 sf.25
Aktaran: Uğur Mumcu Kürt-İslam Ayaklanması, Tekin Yay. 19. Baskı sf.97)

**********
Şeyh Sait, Nakşibendi tarikatına bağlı bir toprak ağası idi. Cumhuriyet yöneti-
mini ağalığı için tehdit olarak görüyordu ki bunda haklı idi. Şeyhliği için de
aynı tehlike geçerli idi.

Dini etkisini de kullanmak amacı ile Kürt aşiretlerini "Kemalist hükumetin
kafirce siyasetine karşı ayaklanmaya" çağırdı. Cihat ilan etti.

Ellerinde yeşil sancak, göğüslerinde Kur'an, Bingöl, Elazığ, Lice, Ergani ve
bir çok köyü ele geçirip Diyarbakır'a dayandılar ve orada yenilerek geri çekil-
mek zorunda kaldılar.


**********

Şırnak Aşireti Reisi Abdurrahman Ağa, Bağdat'taki İngiltere Başkomiserliği'-
ne gönderdiği mektupta şöyle yazıyordu:

"Kürt milletinin hukukunu elde edip hükumetini kurmasına kadar, savaş mü
himmatı konusundaki eksikliklerimizi yapacağınız yardımlarla giderebiliriz"

İsyancılardan Kemal Feyzi yakalandıktan sonra mahkemede:

"Bağımsız bir Kürdistan için çok çalıştım. Bu çaba için yıllarca aşiretler için-
de yaşadım. Şimdi uğruna mücadele ettiğim şeyin bir hayal olduğunu anla-
mış bulunuyorum. Ortada millet denilecek bir Kürt topluluğu yokmuş."

Kemal Feyzi'nin böyle söylemesinin nedeni, bir çok Kürt aşiretinin isyana
katılmamış olması idi.

(Uğur Mumcu, sf. 116,117)


**********

Bozan Aşireti Reisi Şahin Bey, 15 Nisan 1924'te yayımladığı bildiride şöyle
diyordu:

"Otuz asırlık bir tarihe sahip Kürt milleti hala Türklerin tutsağı olarak yaşıyor.
Ey Büyük Selahattin'in cesur evlatları. Kutsal hilafet makamını kaldırarak
kutsal dinimizi yok eden Yahudinin zulmünden kurtulmak için, tarihimizin
şanlı sayfalarını yeniden açacak genç Kürt hareketi geliyor."

"Çerkezleri, Rumları, Ermenileri, Arnavutları ve Arapları birer birer yok eden
muhteris Türk siyasetinin kurbanı olmadan, mahvolmadan uyanınız ve
milletinizi kurtarınız."

(Uğur Mumcu, sf. 58)


**********

İngiltere Büyükelçiliğinde görevli Askeri Ataşe Binbaşı Harenc, Londra'ya
gönderdiği raporunda şöyle diyor:

"Şeyh Sait ayaklanması dinci, milliyetçi (Kürtçü demek istiyor) ve Cumhuri-
yet karşıtıdır. Bu etkenlerden hangisinin sonucu belirleyeceği şimdiden
kestirilemez."

(Uğur Mumcu, sf. 97)
**********

Daha sonra, bölücülere şirin görünüp oy almak hevesi ile siyasi partiler isyan-
cıların torunlarını içlerine almakta sakınca görmediler. İşte bazıları:

Şeyh Sait'e Fatiha pankartını asan AKP Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Akar,
5 dönem Milletvekilliği yapan DYP'li Meclis Başkanı Ali Rıza Septioğlu
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat
DEHAP Erzurum İl Başkanı Biyadin Fırat
HAK-PAR Genel Başkanı Abdülmelik Fırat
RP ve ANAP Milletvekilleri Abdülvillah Fırat ve Suat Fırat


PKK'nın bugün yaptığını geçmişte sözde din adına yapmış olan, bu bakımdan
PKK'nın büyükbabası olan Şeyh Sait'e Fatiha okumaya
HAYIR diyoruz.

Bugün Şeyh Sait'e Fatiha okuyan, öldükten sonra da Öcalan'a Fatiha okur.

Öcalan'ın selefine Fatiha okuyanlara HAYIR diyoruz.
**********
arşiv
Mehmetçikleri şehit eden Şeyh Sait'e Fatiha ve Mevlut caiz mi 
25 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/mehmetcikleri-sehit-eden-seyh-saite.html
**********

25 Mart 2017 Cumartesi

Mehmetçikleri şehit eden Şeyh Sait'e Fatiha ve Mevlut caiz mi

AKP Diyarbakır İl Başkanlığı pankart astı dört bir yana:

Her EVET Şeyh Sait ve Arkadaşlarına bir Fatiha'dır.
Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız 1 Nisan'da Diyarbakır'da
AK PARTİ Diyarbakır İl Başkanlığı


Gelen tepkiler üzerine pankartlar indirildi. Ama maksat hasıl olmuş, mesaj
gereken yerlere (bölücülere ve şeriatçılara) ulaştırılmıştı.

**********

Gelen tepkilere AKP yerine HDP Milletvekili Altan Tan bir hışım yanıt verdi:

"Şeyh Sait ve arkadaşlarının Diyarbakır'ın göbeğinde Dağkapı Meydanı'ndaki
mezarları 92 yıldır ailelerine teslim edilmedi. Başlarında bir Fatiha okunamıyor."

"Şeyh Sait'e İngiliz ajanı diyen alçaklar İngilizlerle anlaşarak İmparatorluğu
paramparça eden ittihatçı artıklarıdır."


İmparatorluğu parçalamak Altan Tan'ın umurunda değil. O da zaten parçalayıp
Kürdistan kurmak istemiyor mu? Önemli olan İttihatçılara çamur atarak Atatürk
ve Cumhuriyet düşmanlığı yapmak.

Gördüğünüz gibi PKK da Şeyh Sait'e Fatiha okumak istiyor.
Şeyh Sait'in şehit ettiği Türk askerlerine Fatiha okuyacak değil ya?

Peki, "HAYIR diyenler PKK yandaşıdır" diye vaveyla koparan AKP yöneticileri,
nasıl olur da Türk askerlerini şehit eden bölücü isyancıbaşına Fatiha okur?

Türk askerini şehit edenlere Fatiha okumak caiz midir? Haa, tabii nasıl da
dalgaya düştüm. Atatürk dinsiz, onun kurduğu Türk Ordusu da dinsiz olduğu
cihetle dinsiz Türk askerini öldürmek cihattır. O cihatçılara da Fatiha caizdir.

Altan Tan Fatiha ile yetinmiyor, bu Kürtçü - Şeriatçı bölücülere Mevlut da
okutuyor. Bakınız: HDP'ye oy ver afişinde Şeyh Sait için Mevluta çağrı:


AKP şimdi HDP ile ortak bir noktada buluştu mu? Buluştu.
Beraberce Türk askerini şehit edenlere Fatiha okuyacaklar mı? Elbette.
E, bölücü kim şimdi?

Şeyh Sait'in idamı, Diyarbakır 29 Haziran 1925

Lozan'da Kerkük ve Musul sorunları karara bağlanamamış, çözümü erte-
lenmişti. Atatürk, Misak-ı Milli içerisinde olan bu bölgeleri almak için askeri
hazırlıklara başlamıştı. Musul ve Kerkük'ü Türkiye'ye vermek istemeyen
İngiltere, Şeyh Sait'i isyana kışkırttı. İsyan 13 Şubat 1925 günü Genç ve
Piran'da başladı. Şeyh Sait ve 25 adamı 14 Nisan 1925 günü Şerafettin
Dağları'nda teslim oldu. Varto'ya getirilerek tutuklandılar.

Seyid Abdülkadir ve arkadaşları 14-23 Mayıs, Şayh Sait ve arkadaşları ise
26 Mayıs-15 Haziran 1925 günlerinde yargılandılar. Şeyh Sait ve 46 arkadaşı
29 Haziran günü Diyarbakır'da idam edildiler.

Atatürk 16-17 Ocak 1923 günü gazetecilere şöyle diyordu (özet)
"Musul bizim için çok kıymetlidir. Birincisi, orada petrol var. İkincisi, İngilizler
orada bir Kürt hükumeti oluşturmak istiyor. Bu taktirde bizim sınırımız içindeki
Kürtlere de bu fikir yayılır. Bu fikre engel olmak için Musul'u sınırlarımıza
katmamız gerekir" (ATABE Cilt 14 s. 269)

Atatürk'ün bu girişimine engel olmak isteyen İngiltere'nin kışkırttığı Şeyh Sait
ayaklanması ordumuzu içeride meşgul ettiği ve yıprattığı için Musul seferine
çıkamadık, İngiltere'nin zayıf olduğu bu anda fırsat kaçmış oldu.

1926 yılında Ankara Antlaşması ile Musul ve Kerkük'ü Irak'a bırakmak zorunda
kaldık.

AKP ve HDP yani PKK işte bu hainlere Fatiha ve Mevlut okuyorlar.
Bahçelerin Efendisi de Fatiha ve Mevlut etkinliğine davetlidir herhalde.

Türk askerlerini şehit eden, Musul ve Kerkük'ü kaybetmemize neden
olan hainlere Fatiha ve Mevlut okunmasına
HAYIR diyelim.

5 Mart 1925 günü, yani isyan devam ederken Rus Komünist Partisi'nin gaze-
tesi Pravda'nın ilk sayfasında yayımlanan karikatür: İngilizler Şeyh Sait'e
silah verip "Allah yardımcıları olsun" diyerek Türk Ordusu'nun üzerine sürüyor. 


Bakınız:


**********
arşiv
Dışişleri çarşafa dolaştı   22 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/dsisleri-carsafa-dolast.html

Kerkük Valisi: Türkiye Kürdistan bayrağını astı, size ne oluyor?
20-3-17
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-valisi-turkiye-kurdistan-bayragn.html

Kerkük - Musul arşivi   
20 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-musul-arsivi.html

AKP Kürdistan'ı tanımaya hazır   
10 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/akp-kurdistan-tanmaya-hazr.html

1926 Ankara Antlaşması Kürdistan Devletine izin vermiyor 
9 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/1926-ankara-antlasmas-kurdistan.htm
**********

Doğu Perinçek Vatan Partisi Kurultayı Konuşması

Doğu Perinçek
Vatan Partisi Kurultayı Konuşması
11 Mart 2017
https://www.youtube.com/watch?v=IDBY8BxVng4


23 Mart 2017 Perşembe

Musul - Kerkük - Barzanistan harita

Aşağıdaki haritada

Koyu pembe ile boyanmış bölge 1970 yılında ilan edilen Özerk Kürdistan.

Açık pembe ile boyanmış bölgeler, Barzani'nin hak iddia ettiği diğer Irak
toprakları.

Devamlı pembe çizgi, ABD'nin Irak'ı işgalinden sonra 2005 yılında Anayasa ile
kabul edilmiş olan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırlarını gösteriyor.

2005 yılından sonra Barzani yönetimi Irak merkezi hükumetinin zaaflarından ve
Irak Ordusunun zayıflığından faydalanarak Amerika'nın da aktif desteği ile
Anayasal sınırlarının dışına taşarak alanını genişletti.

Daha sonra IŞİD'in ele geçirdiği toprakları IŞİD'den geri alarak haritada pembe
kesik çizgilerle gösterilmiş olan hatta kadar ilerledi.

Kirkuk=Kerkük  Mosul=Musul  Tuz=Tuzhurmatu  

Barzani yönetimi böylece kuzeybatıdaki Tel Afer'den başlayıp Musul - Kerkük 
üzerinden Tuzhurmatu'ya (haritada Tuz) uzanan Türkmenlerin çoğunlukta
olduğu bölgeye el koymuş oldu.

Şu anda Musul'un IŞİD'den geri alınması harekatında Barzani kuvvetleri
Musul'un kuzeyinde, Irak Ordusu ise güneyinde mevzilenmiş durumda.

Yani Musul'un güneyinde Musul - Al Daiyara arasındaki haritada Irak top-
rakları ile aynı renkte gösterilen bölge Barzani denetiminden çıktı.

Aşağıdaki haritada, Barzani'nin büyük kısmına el koyduğu geleneksel
Türkmen bölgesi açık yeşil renkle gösterilmiş.

Şu anda Barzanistan'ın merkezi durumunda olan Erbil bile eskiden Türkmen
şehri idi.
Kuzeybatı-güneydoğu yönündeki açık yeşil bölge Türkmeneli

Irak merkezi hükumeti hem Barzani'nin bu yayılma stratejisine, hem de bağım-
sızlık ilanı yönündeki çalışmalarına karşı duruyor.

Ancak AKP, Irak Anayasası'nı hiçe sayarak Bağdat'ı devre dışı bırakıp Barzani'-
den petrol alarak, ticaret yaparak, altyapı hizmetleri vererek Irak'ın bölünmesi-
ne giden yolu açıyor.

AKP hükumetlerinden yüz bulup şımaran Barzani de başta Kerkük olmak üzere
Türkmen bölgelerinin üzerine oturma yolunda her geçen gün mesafe alıyor,
en son adım Kerkük'e Kürdistan bayrağı dikmek oldu.

Daha geniş bilgi için bakınız:


Kerkük ve Musul'u Barzanistan'a katma komplosu 21 Temmuz 2014
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/07/kerkuk-ve-musulu-barzanistana-katma.html


**********
arşiv
Dışişleri çarşafa dolaştı    22 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/dsisleri-carsafa-dolast.html 

Kerkük Valisi: Türkiye Kürdistan bayrağını astı, size ne oluyor?  20 Mart 2017  
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-valisi-turkiye-kurdistan-bayragn.html

Kerkük - Musul arşivi   
20 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-musul-arsivi.html

**********

22 Mart 2017 Çarşamba

Dışişleri çarşafa dolaştı

Evet oylarını bir-iki puan artırmak için İstanbul'a, Ankara'ya hatta ve hatta
Atatürk'ün Çankayası'na Kürdistan bayrağı asan AKP hükumetinden yüz
bulan bölücübaşı Barzani bin yıllık Türk yurdu Kerkük'e Kürdistan bayrağı
asıp resmi yazışmalarda Kürtçenin de kullanılmasını dayatınca bizimkiler
fena halde çarşafa dolaştı.

Bir - iki puan bölücü oyu kazanayım derken dört - beş puan milliyetçi oyu
kaybetme tehlikesi ile yüz yüze gelen AKP cenahı, Kerkük'e Kürdistan
bayrağı asılmasına tepki vermek zorunda kaldı.

İşte çarşafa dolaşma olayı burada vuku buldu. Kendi elinle Çankaya'ya
astığın bayrağı eloğlu Kerkük'e asınca ne yüzle karşı çıkacaktın?

"Ama siz de asıyorsunuz, kötü bir şeyse siz niye astınız?" diye sorsalar, ne
cevap verilecekti?

Hem Güneydoğu illerimizde "EVET" çalışması başlatan Barzani'yi darıltma
tehlikesi de vardı. Gel çık işin içinden.

Aydınlık, 21 Mart 2107

AKP Dışişleri, ne şiş yansın ne kebap kabilinden anlamsız bir açıklama
yaptı: "Kerkük Valiliğinin Kürdistan bayrağını Irak bayrağı ile birlikte
göndere çekmesini yadırgıyoruz"


"Kınıyoruz" diyemedi. Çünkü aynı bayrağı İstanbul, Ankara havaalanla-
rında Türk bayrağı ile birlikte göndere çeken ve Çankaya'da Türkiye
Başbakanı'nın koltuğunun arkasına asan Binali Yıldırım hükumetini de
kınamış olacaktı.

Ama, AKP Dışişleri, AKP hükumetinin Kürdistan bayrağı asmasını yadırgamış
duruma düşmekten kurtulamadı. Çarşafa dolaşmak böyle bir şey işte.

Kendi hükumetinin yaptığı bir işi yadırgayan bir Bakanlık dünyada ilk kez
görüldü. HAYIRlı olsun...


Kerkük Valisi Ömer Kerim, Kerkük'ün anlaşmazlık bölgelerinden biri olduğunu
ve Kürdistan bayrağının Kerkük'te kullanılmaya devam edileceğini söyledi.
"Türkiye'nin başkentinde çekildi, Kerkük'te çekilmesi doğal" dedi.

Irak Anayasasına göre, Kerkük ve Musul Irak merkezi hükumetinin denetimine
verilmiştir. Barzani'nin Türk beldelerine el koymasına izin verilemez.


AKP hükumetlerinin şımarttığı Barzani gözümüzün içine baka baka Kerkük
ve Musul'a el koyma hazırlıkları yapıyor.

Kerkük'ün Sesi Gazetesi Yazıişleri Müdürü Güngör Yavuzarslan, Türkiye'nin
Kerkük krizine karşı sessiz kaldığını söyledi ve ekledi: "Ankara daha önce
Türkmen gençlerin peşmerge olması için gizli pazarlıklar yürüttü" Yani Türk-
men gençler bölücü terör örgütüne asker yapılmak istenmiş.


Irak Türkmen Cephesi  Lideri Erşat Salihi:
"Barzani eğer Kerkük ve Musul'u kendi bölgesine dahil ederse peşmerge ile
ölü
müne savaşırız." 

**********
arşiv
Kerkük Valisi: Türkiye Kürdistan bayrağını astı, size ne oluyor?  20-3-17
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-valisi-turkiye-kurdistan-bayragn.html

Kerkük - Musul arşivi   
20 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-musul-arsivi.html

**********

20 Mart 2017 Pazartesi

Kerkük Valisi: Türkiye Kürdistan bayrağını astı, size ne oluyor?


Bin yıllık Türk yurdu Kerkük'e Kürdistan bayrağı asıldı, Türkmenler itiraz etti.

PKK'lı Kerkük Valisi Necmettin Ömer Kerim, Barzani'den sonra İkinci Bölücü-
başı olan Talabani'nin partisi KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) Kerkük
Sorumlusu Asu Mamend ile birlikte Türkmenlerin karşısına geçti ve dedi ki:

"Türkiye Kürdistan bayrağını astı, siz niye karşısınız?" 
Yani demek istiyor ki:
"AKP Hükumeti Kerkük'ü Barzanistan'a hediye etti, istediğim gibi asarım
Kürdistan bayrağını" 

                                              Aydınlık, 17 Mart 2017

Irak'ın kuzeyindeki kukla devlet, AKP Hükumeti'nin Kürdistan bayrağı çekme-
sinden cesaret alarak Kerkük'e el koyma yolunda bir adım daha att


ABD desteği ile Kerkük'ü işgal eden, Türkmenleri süren, nufus ve emlak kayıt-
larını imha ederek şehrin Türkmen geçmişini yok eden Barzani yönetiminin
Kerkük Valisi, hükumet binalarına Irak bayrağının yanında Kürdistan bayrağı
çekilmesi için il meclisine teklif sundu.

Vali, resmi yazışmalarda Arapçanın yanı sıra Kürtçenin de kullanılmasını
zorunlu hale getirdi.

Barzani yönetimi, sanki bir devletmiş gibi Kerkük ile Irak'ın Bakuba şehri ara-
sına sınır kapısı kurdu. Türkiye'den Irak'a giden ihraç ürünlerinden transit
geçiş ücreti almaya başladı.

IŞİD bahanesi ile Kerkük'e el koyan ve PKK'lı bir vali tayin eden Barzani, Yeşil-
köy ve Esenboğa Havaalanları ile Çankaya'ya Kürdistan bayrağı çekilmesin-
den cesaret alarak bağımsızlık ilanı için çabalarını yoğunlaştırdı.

Irak Anayasası'na aykırı olarak Türkiye havaalanlarına ve Çankaya'ya, Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı'nın koltuğunun arkasına sanki Kürdistan adında bir
devlet varmış gibi Kürdistan bayrağı çekilmesine tepki gösterilince yetkililer
"Daha önce de astık" demişlerdi.

Doğu Perinçek bu savunmayı şöyle eleştirmişti: Böyle savunma mı olur? Hırsızı
yakalıyorsunuz, "Ben eskiden beri hırsızlık yaparım hakim bey" diyor, veya katil
"Ben daha önce de adam öldürmüştüm" diyor. Böyle savunma mı olur?


**********
arşivKerkük - Musul arşivi    20 Mart 2017
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2017/03/kerkuk-musul-arsivi.html
**********